öyle anlamsız bi dünya vardı ki önümde kaybolup giden yakan kaybeden.. öyle büyük bi karanlıktı ki içimdeki.. beni her dakika dahada içine alan boğan savuran... bir renk lazımdı bu karanlığa .. ne siyah kadar koyu ne de beyaz kadar göz kamaştırıcı.. uyumunu bozmadan fazla aydınlatmadan siyahı kaybetmeden...bir renk vardı baştan başa beni kendime getiren en az siyah kadar can alıcı.. en az siyah kadar derin.... mor du bu siyaha karışan bütünleşen.. siyahı en ii anlatan... işte öyle bir mor renk girdi siyahıma.. artık siyahta moru almıştı yanına ...mor siyahta .. siyasa mor da hayat buluordu ... ben onun dünyasında o benim dünyamda... karıştık.. ruhlarımız karıştı birbirine... bedenlerimiz alıştı.. karıştık birbirimize... ilk kez bu kadar güzel görünüodu bu iki renk gözüme ilk kez bu kadar bennden alıyordu beni... ruhumu okşuyordu adeta...cana katıyordu canıma hayat veriordu çok yara almış ruhuma... beni benden alıyordu ...yokediyordu... öyle tedavi oldu ki şimdi ruhum...artık gitgide ona karışıo her geçen gün biraz daha ayağa kalkıo.. hatta koşuyor... ruhum onun bedeninde ad bulmuş artık.. o beni yaşatıyor