kendini büyücü-doktor olarak tanıtan, Ahmad Suradji , 2 Mayıs1997´de, Medan´ın ( Kuzey Sumatra´nın başkenti) kenar mahallesinde, oturduğuyerin yakınındaki bir şekerkamışı tarlasında 3 ceset bulunduktan sonratutuklandı.
Ahmad Suradji, aynı zamanda Nasib Kelewang veya Datuk Maringgi olarak da bilinir. Öncelikle 5-yıllık bir dönemde 16 kadının katili olarak tanındı. Sonradan Ahmad´ın özel eşyaları arandığında 25 kayıp kadına ait giysi ve saatler bulunmuştur. Devam eden soruşturmalarda 48 yaşındaki sığır tüccarı bu sayının 11-yıllık dönem içinde 42´ye kadar çıktığını itiraf etmiştir. Ahmad´ın 3 karısı ve bütün kız kardeşleri de cinayete yardım ve cesetleri saklama suçlamalarıyla tutuklanmıştır. En yaşlı karısı, Tumini, bu 11 yıllık kıyım boyunca onun suç ortaklığını yapmıştır.
Onun paranormal güçleri olduğuna inanan ve sık sık tıbbi ve ruhani yardım isteyen yerliler tarafından saygı görüyordu. Birçok kadın ona kocalarının veya erkek arkadaşlarının onlara sadık kalması için büyü yaptırıyordu. Komşuları çok sayıda kadının ondan daha sağlıklı, zengin ve çekici olmak için yardım istediğini söylüyordu. Yaşlari 11 ile 30 arası değişen bu kadınların isteklerinden utandıkları ve ailelerine büyücüye yardım istemeye geldiklerini sakladıkları icin, ortadan kaybolmaları dikkati Ahmad´ın üstüne çekmiyordu. Bu sayının büyük coğunluğu ise fahişelerden oluşuyordu.
Her kurbanından 200$-400$ aldıktan sonra, onları yakındaki şekerkamışı tarlasına götürüp, bir büyü yapıyormuş gibi onları bellerine kadar toprağa gömüyordu. Gömdükten sonra onları elektrik kablosuyla bağlıyordu. Sonra onların tükürüklerini içip, kıyafetlerini çıkardıktan sonra kafaları onun evini gösterecek şekilde tekrar gömüyordu. Bunun onun ruhani ve büyü güçlerini arttıracağına inanıyordu. Suradji polise 9 yıl önce rüyasında görünen babasının ruhunun ona bu şekilde tükürüğünü içtikten sonra 70 kadın öldürmesini
söylediğini, bu şekilde “Dukan”, yani mistik bir doktor olabileceğini söylediğini, belirtti.
Köyündeki insanların ona saygısı büyüktü. Komşuları, ne zaman birinin yardıma ihtiyacı olursa veya hastalanırsa, seve seve yardım ettiğini söylüyorlar. Nasib, polislere cesetleri gösterirken, bu sayının yeterli olmadiğini, doğaüstü güçlere kavuçması için 70 kadını öldürmesi gerektiğini söylüyordu. Cesetler çıkartılırken, polisler çevre köylerden kayıp kadın ve çocuk olup olmadığını bildirmelerini istediler. Yaklaşık 80 aile kayıp kadın veya kız çocukların olduğunu söyledi, bu da daha fazla ceset gömülü olabileceği korkusu uyandırdı.
Mahkeme duruşmaları sırasında Suradji ve Tumini ifadelerini yalanladılar, sorgulayanların işkencelerine daha fazla dayanamadıkları için suçlamaları kabul ettiklerini söylediler. Büyücü, 27 Nisan 1998 ´de Kuzey Sumatra´daki mahkeme tarafından Endonezya´nın en kötü toplu cinayetlerini işlemiş olmaktan suçlu bulundu. Son cesetler hala çıkartılıyorken büyücü manga ateşiyle idam edildi.