Punk kültürü; halka onlarla özdeşleşmedikleri ve insanlar arası sınıf farklarının olduğu sürece de özdeşleşmeyecekleri mesajını verdiler. Punk rock Amerikada 1960'ların sonunda ve 1970'lerde Avrupa ve Kuzey Amerikadaki pre-punk gruplarını da etkilemiştir. Özellikle The New York Dolls un etkilediği birçok punk grubu vardır.
Punklar içinde bulunduklan durumu protesto etmek için ellerindeki her malzeme ile bedenleri de dahil, kendilerini ironik bir biçimde "toplumsal atık" olarak sundular: Köle kıyafetleri, zincirler, deriler, dayatılan cinsiyetçi modaya karşı androjenlik, parçalanmış giysiler, rengarenk ve dikleştirilmiş rahatsız edici saç biçimleri ve punk sembollerinden bedene iliştirilmiş çengelli iğne... Punk antimodadır. Amacı geleneksel kalıplar içinde yaşayan topluma karşı algıyı bozmaya yönelik açık bir saldırıdır.
Punk estetiğinin yaratıcısı olarak kabul edilen Londralı modacı Vivienne Westwood (Sex Pistols'in doğuşunda da nedenlerinden olan 'Sex' adlı dükkânın ortaklarından) şu sözleri ile punk estetiğinin "nedenini" açıklıyor:
"...Onun giysilerini giyrnek için cesur olmanız gerekir. sokakta yürürken tüm dikkatleri üzerinize çekeceksiniz. Bu tepkileri davet eden bir güç gösterisidir. Giysiler genellikle fikirleri sözlerden daha iyi anlatabilir. Bir kitap, bir poster ya da broşür kadar yıkıcı bir silah olabilir: Otobüste yanınızda 'Anarchy in the UK' (Birleşik Krallıkta Anarşi) tişörtü ile oturan biri sizi anıda rahatsız eder."
Punk stili ve modası İngiltere 'de önem kazanıp mohawk punk stiliyle birleşmiştir. Mohawk etkisi aslında "Taxi Driver" filminde Robert De Niro'nun saç şekliyle olmuştur. İngiltereli Richard Hell bu saç modelini biraz değiştirerek ve boyayarak bugünki punk saçının oluşumunu tamamlamıştır.