Güneşi alıyorum ellerime,
Kaybolan pırıltısını izliyorum...
Parmaklarımın arasından kayıp gidiyor gün,
Giden mutluluğun yasını tutuyorum...
Gelen geceyi selamlıyorum sessizlikle,
Bozmamak için rüyaları;
Tüm melodileri umutsuzluğa hapsediyorum...
Ve kulaklarına,
Ellerimden kaçan güneşin
Doğduğunda onları geri getireceğini fısıldıyorum...
Uykuyu armağan ediyorum insanlara,
Gündüzü özlemeleri için onları
Gecenin rüzgarına sürüklüyorum...
Bunu inkar edenleri görüyorum dolunayın hafif pırıltısında,
Ne kadar cesur olduklarını biliyorum..
Onlar benim yeryüzündeki bedenim ve gözlerim,
Gündüzü tanımamı sağlayan havarilerim...
Bense senin gelemeyen meleğin,
Sana yıldızları sunuyorum...
Onları tanıdığını biliyorum,
Hissediyorum
Ve görüyorum ışıldayan gözlerinde...
Bu masalda tek gerçek olduğunu bildiğim için de,
Ölümlü Meleğim diyorum sana
Ve şimdi tanrıdan karanlığı sunuyorum...