Bir yerlerden çıkan ateş parçaları bu gece, yalansız dolansız gösterdiler gecenin yüzünü.
pek de hoş değilmiş karanlığın üstünde kor kırmızıdan sarıya kaçan renk.
karanlıkta rengin anlamı nasılsa senin de hayatın öyle olsa gerek.
karanlıkta zaman nasılsa geceleyin de zaman pek geçmiyor,
gittikçe kısalan cümleler, yalana da pek ortak olmuyor.
kendime yalan söylüyorum bu gece, seninle alakalı,
daha önce kurduğum cümleler içinden özneleri yüklemleri değiştirip.
yalanın en kolay tarafından tutmak, kolayların içinden seçilmiş bir zorluk.
yürümek zor da olsa, bi yerlere gitmek adına seçilmiş.
abzürtce oyunlar oynayaraktan gidilen yolların üstüne adanmış,
sıradan hayatların garipliğine imrenmiş.
yürüdük o yüzden sana doğru.
yürüdük derken , ben yürüdüm sen durdun,
sen durdun, sesler, zaman, ateş, gece vs durdu.
durağan hayattan kalanlar:tamamlanamayan cümle, ve istemez bir kaç bakış...
bakış ın bir kere anlamı olsa, bin kere de gözümün içine baksa,
olağan cümlelerden çıkarılanlardır heralde anlaşılması gereken.
herhalde aklımın içinden geçenlere seni inandırsam
pek de farketmez.
farkeden, sayısı ve ismi önemsiz ölümler,
yeri ve zamanı önemsiz mutluluklar olur.
yine de hayat devam eder değil mi ?
sürenler sürer,
geri kalanının yarısı senin gözlerinde uzaklaşır,
yarısı da benim gözlerimde boğulur gider...